Biz insanları diğer canlı türlerinden ayıran nadir özelliklerden biri de dildir. Her canlı türü aralarında çeşitli yollarla konuşur ancak insanlığın sahip olduğu dil ve edebiyat yeteneği dünyamız için eşsizdir. Bizi biz, dilimizi de eşsiz yapan ise bu dil yeteneğini yazıya dökmeyi icat etmiş olmamız ve tarihî çağlar dediğimiz dönemi başlatmamızdır. Yazmak, insanlığın elde etmiş olduğu hiç kuşkusuz en güzel kazanımdır. Günümüzde yazmak ise; duygularımızı, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı başkalarına aktarmak için çocukluk çağından başlayarak öğrendiğimiz, öğrenmiş olmamız gereken zaruri bir özelliktir.
İlk okuldan hatta ana sınıfından başlayarak almış olduğumuz dil bilgisi dersleri ile kendimizi yazı yoluyla aktarıyoruz. Yetişkin hayata geçtiğimizde ise tüm öğrendiklerimizi kullanarak yazmaya devam etmek, sosyal ve iş hayatımızda olduğu gibi akademik hayatta da büyük bir öneme sahiptir. Akademik hayatın neredeyse her aşamasında ve alanında yapılan yazma eylemi; sınavlar, ödevler, projelerle birlikte daha ciddi bir hâl almaktadır.
Üniversitelerde ve akademik hayatta, öğrencilerin yapmakla yükümlü olduğu birtakım sorumluluklar bulunmaktadır. Ödev, proje, tez, makale akademik hayatın olmazsa olmazlarındandır. Öğrencinin özenli ve düzgün yazmış olduğu (imla, noktalama, anlatım biçimi kurallarına dikkat ederek) bir tez veya makale akademik veya iş hayatında başarıyı destekler hatta yüceltir. Fakat çoğu zaman, öğrencilerden gelen ödev, tez, makale ve projelerde büyük yazım hatalarına, anlatım bozuklukları ve noktalama hatalarına rastlamaktayız.
Bilimsel yol kullanılarak yazılması gereken akademik metin bazen çok sıradan veya günlük konuşma dilinde yazılmış olabiliyorken bazen de çok kompleks ve dolambaçlı bir yol izlenerek de yazılabiliyor. Bular maalesef akademide sıklıkla karşılaşılan ve biz akademisyenler tarafından istenmeyen durumlardır. İşin içine yazım ve noktalama hataları da girince oluşan metin çok anlaşılmaz, bizim için yük oluşturacak bir hâl alabiliyor.
Dolayısıyla akademik bir yazının bağlamından uzaklaşmadan hem bilimselliğini koruyarak hem de sadelikten uzaklaşmadan yazılması ayrıca yazıldığı dilin yazım kurallarına son derece dikkat edilerek yazılması üniversite öğrencilerinden beklenilmektedir. Unutulmamalıdır ki akademik bir metin (ödev, makale, tez, proje…), harcanan zaman ve emeğin en doğal ve somut ifadesidir.
Tez veya makale ne kadar dikkatli ve düzgün yazılırsa, harcanmış olunan emek ve zaman bir anlam ifade etmiş olur.
Doktora Öğretim Üyesi Mehmet Sefa Ulutaş